Teşhircilik, cinsel organlarını açarak
duygusal bir tepki elde etmektir. Aslında bu, erkek olarak kendini ciddiye aldırmanın ilkel bir yoludur. Teşhirci, erkekliği konusunda bu kadar kaba bir ısrarla, bir noktada güven duygusu kazanmaktadır. Karşısındaki dişinin aşkına sahip çıkamasa bile en azından ona bir şok yaşatabilecek ölçüde güç sahibi olduğunu kanıtlamaktadır. Zaten bu
gösterme saplantısına verilen addır. Daha çok erkeklerde görülür ve karşı cinse yönelik bir davranıştır. Teşhir edilen, ereksiyon halindeki erkeklik organıdır.
Teşhircinin en büyük umudu, karşısındaki kimseden korku, heyecan, tiksinme
konuda yapılan araştırmalarda teşhircilik merakındaki erkeklerin çoğunlukla evli oldukları, fakat koca olarak güçsüz ve güvensiz oldukları ortaya çıkmıştır. Bunlar çoğunlukla cinsel açıdan çekingen, utangaç ve içlerine kapanık bireylerdir. Başka insanlarla ilişki kurmada güçlük çekerler. Ancak teşhir anında kurbanlarına yaşattıkları şoku izlemek, onlara büyük haz verir, hatta cinsel boşalma yaşamalarına neden olur. Teşhircilik güdüsünün insan doğasında derin kökleri olduğunu ileri sürenler de vardır. Modanın gelişimi izlenecek olursa bu düşünceyi destekleyen ayrıntılar görülecektir. Bir dönem, Avrupa’da erkekler bedene çorap gibi yapışan pantalonlar giymekteyken pantalonun erkeklik organını örten bölgesinde sanki sürekli ereksiyon durumunu gizlermiş-çesine içten destekli bir şişkinlik bulunmaktaydı. Bu destekli bölüm ortadan kalktıktan sonra bile erkek pantolonlarının bu bölgesine hep dikkati çekecek bir takım unsurlar yerleştirildi. 15. , 16. yüzyıl Avrupa kostümlerinin resimlerinde bu ayrıntıyı görmek mümkündür. Bu, 18. yüzyılın sonlarına kadar devam eden bir akım olmuştur.