Normal Penis Boyu
UZMANLAR ‘PENİS BOYU ÖNEMLİ DEĞİL’ DİYOR ANCAK ERKEKLER İKNA OLMUYOR
Erkeklerin penis boyu problemi
Gençler, cinsel bilgi açlıklarını televizyon, gazete veya internetten gidermeye çalışıyor. Çoğu cinsel organları, işlevlerini ve üremeyi bilmiyor. Gençlerin edindikleri yanlış bilgilerle aşırı beklentiye girdiğini belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı öğretim üyesi ve Aile Sağlığı Araştırma Derneği (ASAD) Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, “Gençler cinsel hazzı penis boyuna bağlıyor. Oysa haz insanın beynindedir” diyor.
Türkiye’de gençlerin cinsel sorunları nelerdir?
Gençler eğitimsizlikten dolayı bilgiye muhtaç. Arayış içindeler. ASAD’ın kurduğu Cinsel Sağlık Danışma Hattı’nı (0212-282 01 01) en çok gençler arıyor. Gençler en çok ‘erken boşalma’, ’sertleşme problemi’, ‘penis boyu’ ve ‘ilk gece ilişki korkusu’nu soruyor.
Genç kızlar ise kızlık zarı, ilk gece endişesi, ağrılı ilişki ve ilişkiden korku konularını soruyor.
Kültürel faktörler gençlerde cinselliği nasıl etkiliyor?
Avrupa ve Türkiye’deki çalışmaları karşılaştırınca, kadınların çocukluklarından itibaren cinsel bilgi eksiklikleriyle cinselliğe karşı olumsuz etkilendiğini görmekteyiz. Türkiye’de genç kadınlar için en önemli konulardan biri ilişkiden korku. Oysa bu konu yurtdışında çoktan bir problem olmaktan çıktı.
Aynı şekilde ilk gece korkusu sadece bizde önemli bir sorun. Avrupa’da telefonla aramalar genellikle tedavi yöntemlerinin karşılaştırılmasına yönelik. Türkiye’de ise doktora gitmemiş gençler bilgi ve yönlendirme ihtiyacıyla arıyor.
İlk ilişki yaşı ne olmalı?
Kesin bir yaş sınırı vermek yerine, gencin hormonal, fizyolojik durumunun oturduğu, cinsellikle ilgili bilgilerinin ve beklentilerinin farkında olduğu yaş doğru yaştır diyebiliriz. Gençlerimiz neyi ne düzeyde paylaşacaklarını bilmiyorlar. Daha aralarında arkadaşlık ilişkisi olmadan birden cinsellik devreye girince hiçbir şeyden tatmin olmaz hale geliyorlar. Bir kere sorun yaşayınca da hayat boyu bu problemin etkisi altında kalıyorlar.
Cinsel organ büyüklüğü ve tatmin arasında ilişki var mı?
Cinsel tatmin için penis boyutunun önemi yok. Penis yumuşakken ucundan çekilerek ölçüm yapıldığında 7 santim veya daha uzunsa normal kabul ediliyor. 12-15 cm de normal. İlişki için yeterli sertliğe ulaşabilmek ve ilişki süresince bunu tatmin oluncaya dek sürdürebilmektir önemli olan. Bize müracaatlarda çoğu zaman 15-16 cm. boyutundaki organların dahi uzatılması isteniyor. Penisin boyutu kuvvet göstergesi değildir.
Gençlerin cinsellikten beklentileri nasıl oluşuyor?
Gençler, cinsellik konusunda arkadaş ve yakınlarından duyduklarına, medya ve internet ortamında izlediklerine göre aşırı beklentilere giriyorlar. Ancak cinsel ilişkiye yüklenen yanlış anlamlar, cinsel ilişkiyi sınırlandırabiliyor.
Mastürbasyonu, kaç yaşında cinsel istek başladığını, penisin normal boyutunu bilmiyorlar. Cinsel hazzı penis boyutuna bağlıyorlar. Halbuki ilgisi yok. Cinsel tatmin insanın zihnindedir.
İlk deneyimin önemi nedir?
İlk başarısızlıklar gencin bütün hayatına yansıyor. Performans endişesi sürüyor. Türk erkeğinde cinsel deneyim eksikliği yüzde 100 var. Bunun nedenleri, evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmemek ve bekâretin çok vurgulanmasıdır.
Özellikle Anadolu’da gençler cinselliği gizemli, ‘evlenince halledilecek’ bir konu olarak erteliyor.
Bu tip uyarılar erkek çocukları için de geçerli. Erkekleri, genelevde yaşanan ilk cinsel deneyim hayat boyu etkiliyor. Bu tecrübeyle özgüveni kaybolan birey, aile ve iş yaşamında da bir dizi sorun yaşıyor. Tekrar denerken ‘Yine aynı şey olacak mı’ paniğiyle aynı şey oluyor. Bu nedenle, cinsel fonksiyon bozukluğu şikâyetiyle bize başvuran hastaları ele alırken, ilk seksüel deneyimlerini de sorguluyoruz.
İlk gece korkusu, sertleşme bozukluğu nedeni mi?
İlk gece korkusu evlendiği zamana kadar kadınla ilişkisi olmayan erkeklerde daha fazla görülüyor. Bunun bir başka türü de erkeğin içinde yaşadığı kültürün beklentilerinden kaynaklanıyor. Erkek o gece kendini ispatlamak zorunda bırakılıyor. Ancak bu yoğun stres altında başarısızlık oluyor.
Problem yaşayan gençler doktora başvuruyor mu?
10 hastadan 1′i doktora başvuruyor. Gençler, kulaktan dolma bilgilerle tedaviye çalışmasın. 0212-282 01 01 numaralı ASAD Hattı’na başvuranlara doktorlar yardımcı oluyor.
Eğitimli bir kadının ilk gece kâbusu
28 yaşındaki kadın üniversitede araştırma görevlisi. Eşi ise 29′unda ve bankada çalışıyor. Altı yıllık bir beraberliğin ardından geçen yıl evlenmişler. Onun öncesinde birleşmeye varmayan ufak ufak sevişmeleri olmuş. Muhafazakâr değil ancak altı yıllık arkadaşıyla evlenene kadar beklemişler.
Hayata olumlu bakan neşeli bir kadın. Eşi ona büyük bir aşkla bağlı ve anlayışlı. Bu nedenle evlilik öncesinde birlikte olmama isteğini anlayışla karşıladı.
Düğünün ardından çift bir bara gidip arkadaşlarıyla eğlendi. Daha sonra evlerinin yolunu tuttuklarında ikisi de yorgunluktan bitkindi. Biraz alkol alarak ‘ilk gece’nin baskısını da üzerinden atmaya çalışmışlardı. Nihayet beklenen anın geldiğini düşünerek ikisini de bir heyecan kaplamıştı. Soyunurken espriler yapıyor, birbirlerine sataşarak gerginliği savuşturmaya çalışıyorlardı. Kısa bir ön sevişmenin ardından birleşme girişiminde bulundular. Ancak kadında yeterince ıslaklık oluşmamıştı. Erkek, kadının bağırmasıyla durdu. Çok acı duyan kadın “Keşke daha önce deneseydim” diye düşündü.
İlk gecenin bir kâbusa dönüştüğünü hissediyordu. Oysa eşini mutlu etmek istiyordu. Adam, eşinin acı çektiğini görünce onu incitmek istemedi. Nasılsa ertesi gün balayına çıkacak ve çok zamanları olacaktı.
Balayı içina Bodrum’daki güzel bir otele gittiler. Genç kadın korku duymadığını söylese de ‘akşam’ için hazırlık yapıyordu: Bira içerek. Normalde bir birayla çakırkeyf olan kadın, gevşemek için tam dört bira içmişti. Akşam olduğunda ise yine gergindi. Sevişmeye başladılar. Birkaç denemeden sonra birleşme, kadının acı duymasına rağmen gerçekleşti. Böyle bir acı hissedeceğini düşünmemişti kadın. İşte kâbus haline getirdiği, korktuğu, gerildiği ‘olay’ birkaç saniyede olup bitmişti.
Balayı süresince günde iki kez cinsel ilişkiye giriyorlardı. Ancak her seferinde kadın acı çektiğini söylüyor, bu da işin keyfini kaçırıyordu. Ancak erkek eşine karşı son derece anlayışlıydı ve ‘dur’ dediği zaman duruyordu. Balayından döndükten sonra da birleşme sırasındaki ağrıları geçmedi. Hatta durumu birkaç arkadaşına danıştı kadın. Tavsiye üzerine doktora gitti ve enfeksiyon kaptığını ve bunun da ağrıya neden olduğunu öğrendi. Bunun üzerine tedaviye başladı. Kadının ıslaklık şikâyeti için ise doktor kayganlaştırıcı önerdi.
İlacı kullanıp tedaviyi tamamladıktan sonra evliliklerindeki cinsellik sorunu aşılmıştı…
Erkek de deneyimsizdi…
Erkek 27 yaşında, özel sektörde çalışıyor. Muhafazakâr bir çevrede yetişmiş. Duygusal, pek çok şeyi kendine dert edinen bir yapısı var. Sekiz aylık evli. Görücü usulüyle evlendiği eşi 20 yaşında. İkisinin de cinsel deneyimi olmamış. Evlenmeden önce erkeğin ilişki girişimleri olmuş ancak ereksiyon güçlüğü yaşadığı için ‘başarılı’ olamamış. Evlendikten sonra da durum değişmemiş. Ereksiyon (sertleşme) sorunu yaşayan adam, aileden gelen ‘Çocuk yapın’ baskıları nedeniyle doktora gitmiş.
Gittiği doktor önce kalp-damar, ürolojik, diyabet sorunu olup olmadığını anlamak için tetkikler yaptırdı. Ancak bir bulguya rastlanamadı. Ereksiyon olamadığı ve aile çocuk beklediği için kendini baskı altında hissediyordu. Her seferinde ‘olmayacak’ diye düşündüğü için performans kaygısı yaşıyordu. Doktor, genç adamın cinsel bilgilerinin çok az olduğunu gördüğü için ona ve eşine okumaları için görsel dokümanları da kapsayan materyaller verdi. Bir de çifte uygulamaları için ödevler verdi. İlk ödevler dokunma, şefkat, birbirinin bedenlerini tanımaya yönelikti. Aşama aşama ödevleri yapıyorlardı. Genç adam kısa sürede yol aldı. Ancak genç adamın eşi de cinsellik hakkında çok az bilgiye sahipti. Erkek doktora gittiğinde eşinin ödevlerde çok mekanik davrandığından şikâyet etti. Genç adama ereksiyonu sağlamak için ilaç verildi. Bunları kullanıp ödevleri yaptılar ve adam ereksiyonu sağladı. Ancak doktor ilişki yasağı koymuştu. Her seansta doktora, “Ne zaman yapabiliriz?
Artık ereksiyonu sağlayabiliyorum” diyordu. Ancak izin verilene kadar bu yasaktı. Bu arada ilaçsız da ereksiyon oluştuğunu görünce adamın kendine güveni geldi. Şimdi eşini de doktora gelmesi için ikna etmeye çalışıyor. Tedavide kısa sürede başarı sağlayan erkek, doktora daha önce gitmediği için pişmanlık duyuyor.
İlişki yaşı 23
ASAD’ın 16-35 yaşlarındaki, 852’si evli 981 kadınla yaptığı araştırma:
# İlk cinsel birliktelik yaşı 23
# Katılımcıların yüzde 80′i cinsel sorunları partnerleriyle konuşmuyor
# Yüzde 70′i orgazm olmamış
# Orgazm olma oranı evlilerde yüzde 35, bekârlarda yüzde 7
# Yüzde 35′i cinsel ilişkide sürekli acı çekiyor. Bu kadınların yüzde 90′ı partnerleriyle konuşmuyor
# Sorunu olan kadınların yüzde 6’sı tedaviye başvuruyor
